65 inç kaç cm yapar ?

Deniz

New member
65 İnç Kaç Santimetre Eder? Bir Ölçüden Fazlası: Eşitlik, Algı ve Toplumsal Denge

Merhaba sevgili forumdaşlar,

Bugün kulağa teknik bir soru gibi gelen ama aslında düşünmeye çok kapı aralayan bir konuyu konuşalım istedim: “65 inç kaç santimetre yapar?”

Evet, basit bir matematik hesabıyla cevap belli: 65 inç, 165 santimetre civarındadır. Ama bu ölçü, sadece bir ekran boyutu mudur? Yoksa bizim dünyayı ölçme, algılama ve karşılaştırma biçimlerimizin de bir sembolü müdür?

Gel hadi birlikte biraz derinleşelim. Çünkü bazen bir televizyon ekranı bile bize toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve adalet hakkında düşündürebilir.

---

Ölçülerin Dünyası: Kim Belirledi, Kimin İçin?

İnç, santimetre, metre... Bu ölçüler hayatımızın her alanına işlemiş durumda. Ama hiç düşündünüz mü, ölçü birimlerinin bile toplumsal tarihleri olduğunu?

İnç, İngiliz sisteminden geliyor; uzun yıllar boyunca erkek bedenine, özellikle de erkeğin başparmak genişliğine göre tanımlanmıştı.

Yani bir anlamda, dünya ölçü sistemini bile erkek eliyle biçimlendirmiş.

Bu elbette “erkekler yüzünden” gibi bir basitleştirme değil; ama tarih boyunca bilimin, teknolojinin, ölçümün ve mekânın erkek deneyimi üzerinden şekillendiğini hatırlamak önemli.

Kadınların, engelli bireylerin, LGBTQ+ bireylerin ve farklı kültürlerden insanların “ölçü dışı” bırakıldığı sayısız alan var hâlâ.

Bir TV’nin 65 inç olmasıyla, bir toplumun kendi sınırlarını nerede çizdiği arasında, düşündüğümüzden daha ince bir bağlantı olabilir.

---

Kadınların Bakış Açısı: Ölçüyü Empatiyle Okumak

Forumda sık sık görüyorum; teknik konular konuşulurken kadınların yorumları daha çok “deneyim” üzerinden oluyor.

Bir kadın için 65 inç bir televizyon, sadece “büyüklük” değil, evdeki paylaşım alanının nasıl değiştiğini, duygusal yakınlıkların nasıl etkilendiğini de ifade edebilir.

Belki şöyle diyebilir:

> “65 inç TV alınca aile yemekleri daha az oldu, çünkü herkes ekrana döndü.”

> ya da

> “Ekran büyük olunca görüntüler büyüdü ama konuşmalar küçüldü.”

Kadınların bu tür empatik okumaları, bir toplumun sadece teknik değil, duygusal mimarisini de görmemizi sağlar.

Bir santimetre hesabı, bir iletişim mesafesini de simgeleyebilir.

Çünkü ölçmek sadece sayıyla değil, hisle de olur.

---

Erkeklerin Yaklaşımı: Stratejik ve Analitik Okuma

Erkek forumdaşlarımızın çoğuysa bu konulara daha analitik bakıyor, farkındayım.

Onlardan şöyle yorumlar gelir genelde:

> “65 inç TV, 165 cm’ye denk gelir. Oturma mesafesi 2,5 metre olmalı, aksi halde görüntü kalitesi düşer.”

> Ya da

> “Ekran büyüklüğü, izleme açısı ve çözünürlükle orantılı düşünülmeli.”

Bu yaklaşım, çözüm odaklı ve sistematik düşünmenin güzel bir örneği.

Ama mesele sadece bu değil; işte burada toplumsal cinsiyet farkları birbirini tamamlıyor.

Kadınların empati yönü, erkeklerin stratejik aklıyla birleştiğinde denge doğuyor.

Yani birinin “neden” diye sorduğu yerde diğeri “nasıl” diye soruyor.

Tıpkı bir yapının taşıyıcı kolonu ve süs kemeri gibi: biri yükü taşır, diğeri anlamı verir.

---

Bir Ekranın Gölgesinde: Sosyal Adalet ve Görünürlük

Bir televizyon ekranı büyüdükçe, dünyayı daha geniş görmek isteriz.

Ama hiç düşündünüz mü, kimin hikâyeleri o ekranlara sığıyor, kimin sesi orada duyulmuyor?

Ekran büyüdü, evet — ama görünürlüğün artıp artmadığı tartışmalı.

Kadın sporcuların, azınlıkların, farklı cinsel kimliklerin, engelli bireylerin hâlâ yeterince temsil edilmediği bir medya düzeninde, 65 inç bile bazen dar gelir.

Ekran ne kadar büyük olursa olsun, adalet duygusu küçülüyorsa, aslında hiçbir şey büyümüyor.

Toplumsal adalet, ölçüyle değil, kapsayıcılıkla büyür.

---

Farklılıkların Ölçüsüz Değeri

Bir toplumun gerçek büyüklüğü, ölçülebilen şeylerde değil, ölçülemeyen değerlere verdiği önemdedir.

Bir kadınla erkeğin aynı konuyu farklı biçimde yorumlaması, bir çatışma değil; zenginliktir.

Bir kişi “65 inç çok büyük” derken diğeri “hayır, sinema keyfi için ideal” diyebilir.

Bu farklılıklar, yaşamın dokusunu oluşturur.

Tıpkı bir kumaşın iplikleri gibi, toplum da farklı bakışların birbirine değmesiyle güçlenir.

Çeşitlilik, eşitliğin düşmanı değil; onun garantisidir.

---

Forumdaşlara Açık Soru: Sizin Ölçünüz Ne?

Peki siz, sevgili forumdaşlar…

Hayatta “ölçü” dediğiniz şeyleri neye göre belirliyorsunuz?

Bir eşyayı alırken, bir insanı değerlendirirken ya da bir düşünceyi tartarken hangi ölçüleri kullanıyorsunuz?

Bir şeyi “büyük” ya da “küçük” yapan sizce nedir — boyutu mu, değeri mi?

Ve belki de en önemlisi:

Toplumsal ölçüler bazen kimleri dışarıda bırakıyor farkında mısınız?

Kadınların sesi, LGBTQ+ bireylerin kimliği, engelli insanların erişim hakkı — bunlar da birer ölçü sorunu değil mi aslında?

---

Son Söz: Gerçek Ölçü, Eşitliktir

Evet, teknik olarak cevap net:

65 inç = 165 santimetre.

Ama ölçüler dünyası, hayat kadar karmaşık.

Bir televizyonun ekranını ölçmek kolay;

asıl zor olan, insanların hikâyelerine, duygularına ve kimliklerine aynı ölçüyle yaklaşabilmek.

Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet dediğimiz şey,

herkesin aynı “ekranda” yer bulabildiği bir düzen kurmakla ilgilidir.

Belki o zaman gerçekten büyük bir şey izlemiş oluruz —

bir insanlık filmi.

Ve kim bilir,

belki 65 inç değil, sadece bir bakışlık uzaklıktadır o adalet.