Braketim çıktı ne yapmalıyım ?

Burak

New member
**Braketim Çıktı, Ne Yapmalıyım?**

Bugün sizlere gerçekten başıma gelen komik ama bir o kadar da “acil çözüm bulunması gereken” bir durumu anlatmak istiyorum. Başımı ciddi şekilde derde sokan, ortalığı biraz karıştıran, ama sonunda büyük bir öğrenme deneyimine dönüştüğünü düşündüğüm bir hikâye. Hadi gelin, bu hikâyede başıma gelen olayın nasıl geliştiğini, erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımlarını, kadınların ise empatik ve ilişkisel bakış açılarını nasıl sergilediklerini görelim.

**Başlangıç: O Korkunç An!**

Bir gün sabah kalktım, aynada kendime bakarken ağzımı açtım ve... "Bütün dünya başıma yıkılıyor!" diye içimden bağırdım. Braketim çıkmıştı! Bunu kimseye anlatmak istemedim, çünkü ortada oldukça ciddi bir durum vardı. Hani diş telleri takan biri, braketlerinden birini kaybettiğinde ne olur? Evet, evet, tam olarak o: Kaotik, ürkütücü, neredeyse felaket!

Hemen telefonumu aldım ve ilk işim anneme mesaj atmak oldu. Ama asıl cevabı aldığım kişi, hemen yanı başımda oturan Enes’ti. Enes, benim en yakın arkadaşım ve aynı zamanda olayların nasıl çözüleceğini çok hızlı bir şekilde belirleyebilen biri. Hemen bana bakarak, “Sakin ol. Hadi gel, bir dişçiye gidelim, 20 dakika içinde çözülür,” dedi. Enes’in yaklaşımı oldukça stratejikti ve bir adımda çözüme ulaşmanın nasıl mümkün olduğunu net bir şekilde gösteriyordu.

**Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Hızlı Çözüm, Net Adımlar**

Enes'in verdiği tepki aslında birçok erkek arkadaşımdan beklediğim tipik bir reaksiyondu. Braketim çıkmış olabilir, ama panik yapmanın ne anlamı var ki? Enes’in bakış açısına göre, bu durumu hemen çözmek gerekiyordu. Adım atmak, sorunu çözmek ve rahatlamak en önemli şeydi. “Bir dişçiye gidelim, o halleder,” diyordu. Bütün yaklaşımda tek bir şey vardı: çözüm.

Bu çözüm odaklı yaklaşım bana oldukça pratik ve mantıklı gelmişti. Olayı fazla dramatize etmeden, basit ve hızlı bir şekilde sonuçlanabilecek bir şekilde görmek, çoğu erkeğin genel bakış açısını yansıtıyordu. O anda ne yapacağımızı, neyi bekleyeceğimizi, hangi adımları atmam gerektiğini çok iyi belirlemişti. Yani, problem vardı ve çözümü de vardı, her şey o kadar netti.

**Ama Sonra... O Duygusal Yaklaşım Geldi!**

Tabii, herkesin bir bakış açısı var, değil mi? Enes’in hemen çözüm bulma yaklaşımının ardından, birden aklıma gelen şey ise başka bir arkadaşım olan Duru'ydu. Duru, benim çok yakın bir arkadaşım, aynı zamanda duygusal zekâsı çok yüksek ve olaylara her zaman derinlemesine bakar. Birkaç dakika sonra ona da durumu anlatmaya karar verdim. Duru'nun cevabı, bana tamamen farklı bir bakış açısı sundu.

Duru, “Ay, çok geçmiş olsun. Ama gerçekten rahat ol, bir şey olursa, hemen bana haber veririm,” dedi. “Braketin çıktıysa, bir süre dişlerini çok zorlamamalısın. Ama panik yapma, bir çözüm bulacağız, birlikte gideriz. Hangi dişçiye gideceğimizi bilmemiz lazım. Ne kadar kaybettiğinizi görmek önemli… Ama senin için en önemli şey, moralini yüksek tutmak.” Duru’nun bu yaklaşımı, bir çözümden daha çok duygusal destek ve ilişki kurma odaklıydı.

**Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımı: Duygusal Destek ve Bağ Kurma**

Duru'nun yaklaşımı, erkeklerin çözüme odaklı yaklaşımından çok farklıydı. Burada daha çok bir empati ve duygusal bağ kurma ön plandaydı. Onun için sadece bir braketin düşmesi değil, aynı zamanda benim o an nasıl hissettiğimi de düşünmek gerekiyordu. Duru’nun cevabında, panik yapmamam gerektiği, kendimi kötü hissettiğimde moral bulmam için birinin yanında olması gerektiği vurgulanıyordu. Onun için bu sadece bir diş problemi değil, ilişkisel bir bağ kurma fırsatıdır.

Kadınların empatik yaklaşımı burada net bir şekilde görülebiliyordu. Duru, sadece çözüm sunmakla kalmayıp, beni rahatlatmak ve duygusal anlamda yanında olmak istiyordu. Onun için ilişkiler, anlık sorunlardan çok daha derin bir öneme sahipti. Duru’nun bu yaklaşımı, erkeklerin "hemen çözülmesi gereken" bakış açısının aksine, bir durumun nasıl hissedildiğini ve insan ilişkilerinin nasıl destekleyici olabileceğini vurguluyordu.

**Hikâyenin Sonu: Çözüm ve Duygusal Destek Bir Arada**

Sonunda, Enes ve Duru'nun yaklaşımlarını birleştirerek, braketimle ilgili problemi çözmeye karar verdim. Enes’in önerisiyle dişçiye gittim, hızlıca işlemi hallettik. Ama aynı zamanda Duru’nun bana sunduğu moral ve rahatlatıcı yaklaşım sayesinde, bu süreçte hissettiklerimle ilgili kaygılarımı da azalttım. Duru’nun bana verdiği destek, sadece fiziksel değil, duygusal anlamda da kendimi daha iyi hissetmeme yardımcı oldu.

Günün sonunda, ikisinin de yaklaşımının çok önemli olduğunu fark ettim. Hızlı bir çözüm bulmak çok önemli olsa da, o çözüm sürecinde kendini iyi hissetmek ve duygusal olarak desteklenmek de en az o kadar kıymetli. Hem strateji, hem empati bir arada olmalı.

**Sizce Hangisi Daha Önemli? Çözüm mü, Destek mi?**

Braketimle yaşadığım bu deneyimi, sadece bir çözüm süreci olarak görmemek gerektiğini düşünüyorum. Peki sizce bu tarz durumlarda en doğru yaklaşım nedir? Hızlı çözüm mü yoksa duygusal destek mi? Erkekler ve kadınlar arasındaki bu farklar, hayatın diğer alanlarında da karşımıza çıkıyor. Sizin bu konuda ne gibi deneyimleriniz var?