Simge
New member
Enstantane Yapmak Ne Demek? Biraz Komik, Biraz Ciddi, Ama Hep Eğlenceli!
Selam forumdaşlar!
Bugün, enstantane yapmak nedir, ne değildir, bunu keşfetmeye çalışırken bolca güleceğiz diye düşünüyorum. Hani şu “hızlıca fotoğraf çekme” durumu var ya, onu biraz daha detaylı inceleyelim. Tabi ki bu konuyu hem eğlenceli hem de yaratıcı bir şekilde tartışmak istiyorum. Şimdi, bu enstantane işi nedir, kim icat etmiştir, ve kim daha hızlıdır, erkekler mi yoksa kadınlar mı? (Tabii ki şaka, ama bu konuyu eğlenceli hale getireceğiz, değil mi?)
Enstantane: Bir Anın Ölümsüzleştirilmesi ya da Erkeklerin “Çözüm Odaklı” Bir Anı Dondurması?
Enstantane yapmak, aslında bir anı yakalamak demek. Yani, herhangi bir anın hızlıca fotoğrafını çekip, onu ölümsüzleştiriyorsunuz. Ama tabii ki bu, sadece bir fotoğraf çekmek değil. Yavaş, derin bir düşünceden ziyade, “vay be, şu an gerçekten çok komik” ya da “bu anı kaçırırsam pişman olurum!” diyerek yapılan hızlı bir hareket. Bunu özellikle erkekler çok iyi yapar. Çünkü erkekler için her şeyin bir çözümü vardır, değil mi? “Haydi, fotoğrafı çek, sonra ne olduğunu düşünürüz” mantığıyla hareket ederler. Zaten çözüm odaklı bir yaklaşım!
Bir arkadaşınız gülerek yere düşerken, mesela, o düşme anını enstantane yaparak kaydedebilirsiniz. Ama erkeklerin stratejik bakış açısına göre, hemen cep telefonu çıkar, en iyi açıyı bulur, sonra düşen kişiyi kaldırmaya bile fırsat vermeden fotoğrafı çeker. Sonuç? Eğlenceli bir an, ama ne kadar çözüm odaklı değil mi? Gerçekten o anın bir parçası olmanın dışında, sadece fotoğrafını almak, enstantanenin asıl amacı mıdır, diye de sorabiliriz. Ama bununla birlikte, bu anın hızla yakalanması ve dondurulması da önemli.
Kadınlar ve Enstantane: İlişkiyi Yakalamak mı, Yoksa Anı Büyütmek mi?
Kadınlar ise enstantane yaparken çok daha farklı bir boyuta girerler. Mesela bir grup fotoğrafı çekilecektir. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımıyla "Tamam, herkes düzgün duruyor, hadi çekelim!" dediği anda, kadınlar birkaç adım geri çekilip, "Bence bu ışık yetersiz, biraz daha kayalım, biraz daha sağa, hayır hayır sol tarafa doğru!" diye yapmadık açıklama bırakmazlar. Sonra bir bakarsınız, herkes hazır ama fotoğraf hâlâ çekilmemiştir. Çünkü kadınlar sadece fotoğrafı değil, o fotoğrafın taşıdığı duyguyu da yakalamaya çalışırlar. Yani, bir anlamda, enstantane yapmanın ötesinde, o anın ilişkisel sıcaklığını dondurmak isterler.
Bir kadın fotoğraf çekerken, sadece kadrajı değil, o anın ne kadar anlamlı olduğunu düşünür. O yüzden, fotoğraf çekildikten sonra bile, anı hatırlayıp, “Bu fotoğrafı hep hatırlayacağız, o an ne kadar güzeldi, değil mi?” derler. Erkekler ise, “Fotoğraf bitti, o zaman işte şu anı hatırlayalım” diyerek enstantaneyi hemen sonlandırabilirler. Kadınlar ise bir anı, sadece bir fotoğrafla değil, o fotoğrafın getirdiği duygusal bağla yaşamak isterler.
Enstantane Çekerken Hızlı Olmak Mı, Yoksa Anı Duygusal Bir Şekilde Yaşamak mı?
Bir anı yakalamak her zaman hızlı olmak demek midir? Bunu bazen tartışabiliriz. Hadi gelin, biraz daha eğlenceli ve yaratıcı bir şekilde bakalım. Enstantane çekmenin hızlı olması gerektiği düşünülebilir ama bazen tam tersi de olur. Mesela, gün batımını izlerken, birden biri der ki: “Hadi, fotoğrafı çek!” Bu sırada her şey o kadar hızlıdır ki, fotoğraf çekmeden önce bile bir şeyin kaçmış olduğunu hissedersiniz. O anın güzelliği, o kadar hızlı geçer ki, bir yandan da “Bunu nasıl yakalarım?” derken, cep telefonunuzu çıkarır ve tam fotoğrafı çekeceğiniz sırada, biri “Burası çok karanlık, biraz ışık lazım” der.
O anın içinde, çözüm arayan bir erkek olarak, ışığı düzeltmeye çalışırken, kadınlar “Dur! O anı hissediyorum, hemen çek!” diyerek, zamanın hızla geçmesine aldırmazlar. İşte burada enstantane yapmanın asıl anlamını çözmek zor olabilir. Hız mı, yoksa o anın içindeki duygular mı? Belki de hepsi bir arada bir şeye dönüşür.
Enstantane Sonrası: Fotoğraf mı, Anı mı?
Fotoğraf çekildikten sonra herkes “Bu çok güzel olmuş!” diyebilir. Ama bir kişi hep şunu sorar: “Bunu kimin çekeceğini biliyor muyduk?” Çünkü erkekler için fotoğraf, çözülmesi gereken bir “problem”dir. Ama kadınlar için, bir enstantane fotoğrafı, bir ilişkiyi hatırlatacak, bir duyguyu taşıyacak, bir anı kaydedecek bir şeydir.
O yüzden sonunda şöyle demek gerekebilir: Fotoğraf çekmek, bir çözüm odaklı yaklaşım olabilir ama enstantane yapmak, bir anı duygusal bir şekilde yakalamaktır. Bu konuda bence hem erkeklerin hem de kadınların farklı bakış açıları olsa da, bu iki yaklaşım birleştiğinde ortaya en güzel fotoğraflar çıkar!
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Enstantane yapmayı erkekler mi daha iyi yapar, yoksa kadınlar mı? Hız mı önemli, yoksa o anın içindeki sıcaklık mı? Yorumlarınızı bekliyorum, hadi bakalım!
Selam forumdaşlar!
Bugün, enstantane yapmak nedir, ne değildir, bunu keşfetmeye çalışırken bolca güleceğiz diye düşünüyorum. Hani şu “hızlıca fotoğraf çekme” durumu var ya, onu biraz daha detaylı inceleyelim. Tabi ki bu konuyu hem eğlenceli hem de yaratıcı bir şekilde tartışmak istiyorum. Şimdi, bu enstantane işi nedir, kim icat etmiştir, ve kim daha hızlıdır, erkekler mi yoksa kadınlar mı? (Tabii ki şaka, ama bu konuyu eğlenceli hale getireceğiz, değil mi?)
Enstantane: Bir Anın Ölümsüzleştirilmesi ya da Erkeklerin “Çözüm Odaklı” Bir Anı Dondurması?
Enstantane yapmak, aslında bir anı yakalamak demek. Yani, herhangi bir anın hızlıca fotoğrafını çekip, onu ölümsüzleştiriyorsunuz. Ama tabii ki bu, sadece bir fotoğraf çekmek değil. Yavaş, derin bir düşünceden ziyade, “vay be, şu an gerçekten çok komik” ya da “bu anı kaçırırsam pişman olurum!” diyerek yapılan hızlı bir hareket. Bunu özellikle erkekler çok iyi yapar. Çünkü erkekler için her şeyin bir çözümü vardır, değil mi? “Haydi, fotoğrafı çek, sonra ne olduğunu düşünürüz” mantığıyla hareket ederler. Zaten çözüm odaklı bir yaklaşım!
Bir arkadaşınız gülerek yere düşerken, mesela, o düşme anını enstantane yaparak kaydedebilirsiniz. Ama erkeklerin stratejik bakış açısına göre, hemen cep telefonu çıkar, en iyi açıyı bulur, sonra düşen kişiyi kaldırmaya bile fırsat vermeden fotoğrafı çeker. Sonuç? Eğlenceli bir an, ama ne kadar çözüm odaklı değil mi? Gerçekten o anın bir parçası olmanın dışında, sadece fotoğrafını almak, enstantanenin asıl amacı mıdır, diye de sorabiliriz. Ama bununla birlikte, bu anın hızla yakalanması ve dondurulması da önemli.
Kadınlar ve Enstantane: İlişkiyi Yakalamak mı, Yoksa Anı Büyütmek mi?
Kadınlar ise enstantane yaparken çok daha farklı bir boyuta girerler. Mesela bir grup fotoğrafı çekilecektir. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımıyla "Tamam, herkes düzgün duruyor, hadi çekelim!" dediği anda, kadınlar birkaç adım geri çekilip, "Bence bu ışık yetersiz, biraz daha kayalım, biraz daha sağa, hayır hayır sol tarafa doğru!" diye yapmadık açıklama bırakmazlar. Sonra bir bakarsınız, herkes hazır ama fotoğraf hâlâ çekilmemiştir. Çünkü kadınlar sadece fotoğrafı değil, o fotoğrafın taşıdığı duyguyu da yakalamaya çalışırlar. Yani, bir anlamda, enstantane yapmanın ötesinde, o anın ilişkisel sıcaklığını dondurmak isterler.
Bir kadın fotoğraf çekerken, sadece kadrajı değil, o anın ne kadar anlamlı olduğunu düşünür. O yüzden, fotoğraf çekildikten sonra bile, anı hatırlayıp, “Bu fotoğrafı hep hatırlayacağız, o an ne kadar güzeldi, değil mi?” derler. Erkekler ise, “Fotoğraf bitti, o zaman işte şu anı hatırlayalım” diyerek enstantaneyi hemen sonlandırabilirler. Kadınlar ise bir anı, sadece bir fotoğrafla değil, o fotoğrafın getirdiği duygusal bağla yaşamak isterler.
Enstantane Çekerken Hızlı Olmak Mı, Yoksa Anı Duygusal Bir Şekilde Yaşamak mı?
Bir anı yakalamak her zaman hızlı olmak demek midir? Bunu bazen tartışabiliriz. Hadi gelin, biraz daha eğlenceli ve yaratıcı bir şekilde bakalım. Enstantane çekmenin hızlı olması gerektiği düşünülebilir ama bazen tam tersi de olur. Mesela, gün batımını izlerken, birden biri der ki: “Hadi, fotoğrafı çek!” Bu sırada her şey o kadar hızlıdır ki, fotoğraf çekmeden önce bile bir şeyin kaçmış olduğunu hissedersiniz. O anın güzelliği, o kadar hızlı geçer ki, bir yandan da “Bunu nasıl yakalarım?” derken, cep telefonunuzu çıkarır ve tam fotoğrafı çekeceğiniz sırada, biri “Burası çok karanlık, biraz ışık lazım” der.
O anın içinde, çözüm arayan bir erkek olarak, ışığı düzeltmeye çalışırken, kadınlar “Dur! O anı hissediyorum, hemen çek!” diyerek, zamanın hızla geçmesine aldırmazlar. İşte burada enstantane yapmanın asıl anlamını çözmek zor olabilir. Hız mı, yoksa o anın içindeki duygular mı? Belki de hepsi bir arada bir şeye dönüşür.
Enstantane Sonrası: Fotoğraf mı, Anı mı?
Fotoğraf çekildikten sonra herkes “Bu çok güzel olmuş!” diyebilir. Ama bir kişi hep şunu sorar: “Bunu kimin çekeceğini biliyor muyduk?” Çünkü erkekler için fotoğraf, çözülmesi gereken bir “problem”dir. Ama kadınlar için, bir enstantane fotoğrafı, bir ilişkiyi hatırlatacak, bir duyguyu taşıyacak, bir anı kaydedecek bir şeydir.
O yüzden sonunda şöyle demek gerekebilir: Fotoğraf çekmek, bir çözüm odaklı yaklaşım olabilir ama enstantane yapmak, bir anı duygusal bir şekilde yakalamaktır. Bu konuda bence hem erkeklerin hem de kadınların farklı bakış açıları olsa da, bu iki yaklaşım birleştiğinde ortaya en güzel fotoğraflar çıkar!
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Enstantane yapmayı erkekler mi daha iyi yapar, yoksa kadınlar mı? Hız mı önemli, yoksa o anın içindeki sıcaklık mı? Yorumlarınızı bekliyorum, hadi bakalım!