Arapçada vallahi ne demek ?

Burak

New member
“Vallahi”nin Kalbinde Saklı Anlam: Bir Hikâye, Bir İtiraf

Selam dostlar,

Bu akşam sizlerle paylaşmak istediğim bir hikâye var… Aslında bu bir kelimenin hikâyesi. Arapçada “vallahi” diye bir söz var ya, hani bazen yemin gibi, bazen iç döküş gibi, bazen de bir duanın yankısı gibi… İşte onun anlamını gerçekten anlayabilmek için yaşanmış bir şey anlatmak istiyorum size. Çünkü bazı kelimeler sadece dillerde değil, kalplerde de yaşar.

Bir Akşam, Sessiz Bir Sokak ve İki Kalp

O akşam şehir, akşam ezanının ardından usulca susmuştu. Dükkanlar kapanıyor, çocuk sesleri yavaş yavaş yerini uzaklardan gelen dua mırıltılarına bırakıyordu. Yusuf, köşedeki çay ocağında, elinde soğumuş çayıyla düşünüyordu.

O, her şeyi çözmek isteyen bir adamdı. Hayatta duyguların karmaşasından çok, mantığın düzenine inanırdı. Bir sorun varsa çözülür, bir yol tıkanmışsa yenisi bulunurdu. Hayat, onun için bir satranç tahtası gibiydi.

Ama o gece, taşların hepsi dağılmıştı.

Bir Kadın ve Bir Kelime

Leyla, o akşam çay ocağına adım attığında, Yusuf başını kaldırıp sadece bir an baktı. Gözleriyle bir “merhaba” demek istese de, dudakları sanki taş kesilmişti. Aralarındaki kırgınlık, kelimelerin üzerine çökmüş bir sessizlik gibiydi.

Leyla, sessizce oturdu. Sonra hafif bir gülümsemeyle, “Yusuf,” dedi, “ben seni anlamaya çalıştım, ama bazen senin çözmek istediğin şey, sadece benim duygularımdı.”

Yusuf derin bir nefes aldı. “Ben sadece ikimiz için en doğru olanı yapmaya çalıştım, Leyla.”

Kadın başını eğdi, gözleri dolu ama sesi sakindi:

“Biliyorum. Ama bazen doğrular kalbi kırıyor, vallahi kırıyor…”

İşte orada Yusuf’un kalbine bir şey saplandı. O “vallahi” öylesine söylenmemişti. O kelimenin içinde bir sitem, bir dua, bir teslimiyet vardı.

“Vallahi”nin İçinde Gizlenen Kalp

Arapçada “vallahi” demek, “Allah’a yemin ederim” demektir. Ama herkes bilir ki bu söz sadece bir yemin değildir. O, bir kalbin ağırlığını hafifletmek için söylenir.

“Vallahi özledim.” derken biri, aslında “Allah şahidimdir, içim yanıyor” der.

“Vallahi istemedim.” dediğinde, “İçim buna razı olmadı, ama kader susturdu beni.” demektir.

Leyla’nın o anki “vallahi kırıyor” sözü, işte bu yüzden Yusuf’u susturdu. Çünkü o kelimeyle birlikte, kadın tüm duygularını Allah’a havale etmişti. Artık açıklama istemiyor, sadece içindeki yükü teslim ediyordu.

Erkek Mantığı, Kadın Kalbi

Yusuf, ilişkilerde her şeyi çözmek isterdi. Eğer bir problem varsa, nedenini bulur, çözüm üretir, sonuç alırdı. Ama kalp denklemi öyle işlemiyordu. Leyla ise, çözümden çok hissedilmeyi istiyordu.

Bir kadının “beni anla” dediği yerde, Yusuf “nasıl çözerim” diye düşünüyordu.

Bir kadının “duygumu paylaş” dediği yerde, o “sorunu tanımla” diyordu.

İşte “vallahi” bu iki dünyanın kesişim noktasıydı. Bir kadının kalpten gelen sözü, bir erkeğin akılla ördüğü duvarları delip geçebiliyordu. Çünkü “vallahi”, mantığın değil, kalbin diliydi.

Bir Kelimenin Değiştirdiği Son

Leyla çayından bir yudum aldı, sessizce pencereden dışarı baktı. Yusuf’un kalbi, içinde bir şeylerin yıkıldığını hissediyordu. Sonunda sadece şu kelimeler döküldü dudaklarından:

“Leyla, vallahi haklısın.”

Leyla başını kaldırdı. Gözlerinden yaşlar süzülürken bir tebessüm belirdi. Çünkü ilk kez Yusuf’un kalbiyle konuştuğunu hissetti. Artık o kelime, sadece bir yemin değil, bir kabul, bir teslimiyet olmuştu.

Yusuf’un o gece öğrendiği şey şuydu: “Vallahi” demek, sadece Allah’a söz vermek değil, aynı zamanda kalbine dürüst olmaktı.

Vallahi’nin İnsan Hali

Zaman geçti. O akşamın üzerinden aylar geçtiğinde, Yusuf hâlâ o kelimeyi düşündü.

Bir müşteriyle konuşurken bile, bazen farkında olmadan “vallahi” diyordu. Ama her defasında kalbinde Leyla’nın sesi yankılanıyordu.

Bir gün arkadaşına dedi ki:

“Biliyor musun, vallahi kelimesi sadece ağızdan çıkmıyor. O, kalpten süzülüp dudaklara geliyor. Kiminin pişmanlığı, kiminin duası, kiminin son umudu oluyor.”

Arkadaşı gülümsedi:

“Senin hâlâ sevdiğin belli.”

Yusuf sessizce çayını yudumladı. Sonra yavaşça başını kaldırıp gökyüzüne baktı.

“Vallahi…” dedi, “Allah şahidim, insan sevdiğini hiç unutmuyor.”

Forumdaşlara Bir Söz

Dostlar, belki siz de birine “vallahi” dediniz bir gün. Belki kızarken, belki severken, belki vedalaşırken…

Ama unutmayın, o kelime sadece bir yemin değildir. Kalbinizden geçeni en saf hâliyle Rabb’e emanet etmektir.

“Vallahi” bazen bir özür, bazen bir itiraf, bazen bir dua olur. Ama her zaman içten gelir. O yüzden kim size “vallahi” diyorsa, bilin ki kalbini açıyordur.

Şimdi sizden merak ediyorum:

Hiç “vallahi” derken gerçekten içinizden bir şey koptu mu?

Ya da biri size öyle bir “vallahi” dedi ki, yüreğinize kazındı mı?

Hadi, paylaşın dostlar. Çünkü bazı kelimeler, paylaşıldıkça daha çok anlam kazanıyor.

Vallahi, bazen tek bir kelime, bütün bir kalbi anlatabiliyor…